BEYŞEHİR – Beyşehir Kubadabat Anadolu Teknik ve Ticaret Meslek Lisesi salonunda düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan Psikolog Özkan Şenol, mükemmel bir anne ve baba olmanın püf noktalarını aktardı. Günümüzde ders çalışmama sorunu yaşayan çocuklarla ilgili bazı tavsiye ve önerilerde de bulunan Şenol, lise 2’ye gelinmeden çocuklara cep telefonu ve bilgisayar alınmasını doğru bulmadığını belirterek bunu, “eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmek” olarak nitelendirdi. Lise ikinci sınıfa gelinceye kadar çocuklarına cep telefonu ve bilgisayar alan ailelerin günümüzde dersleriyle ilgili birtakım sorunlar yaşadığını dile getiren Şenol, “Cep telefonu ve bilgisayar kullanımıyla çocukların ders çalışma sistemi de değişti. Sonra siz diyorsunuz ki; ‘bu çocuk niye başarısız?’ Dikkat eksikliği ya da başka bir şey mi var? Hayır, çocukta cep telefonu fazlalığı var. Onlara cep telefonu almakla o evlada ne kadar zarar verdiğinizi bilseniz alır fırlatırsınız. Evladımı kaybetmektense, bin lirayı kaybetmeyi tercih ederim” dedi.
        Bunca yıldır konuştuğunu ve bunun tek bir sebebinin olduğunu belirten Şenol, “Benim tek derdim; doğru dürüst bir evlat yetiştirin. Bunun tek bir tarifi vardır, evlat, evlat olursa yüz ağartır. Evlat berbat olursa saç ağartır, vallahi öyle. Benim şahsi fikrim böyle. Bunca yıldır konuşan ve insanlara akıl veren bir adam olarak söylüyorum, yüzünüzü ağartan evlat nedir biliyor musunuz? Nasıldır, fen lisesini kazanabilen evlattır… Orası var ya çok farklı, oldukça farklı. Keşke bütün hepinizin, herkesin evladı orayı kazansa… İlminden, biliminden dolayı değil, neden biliyor musunuz, senin çocuk oraya giderse, aynen şu oluyor, sağına bakıyor mimar, mühendis, doktor olacaklar var, soluna bakıyor hakim, savcı, psikolog olacaklar var, önüne bakıyor Kitap okuyanlar var, arkasına bakıyor satranç oynayanlar var. Bu sefer senin çocuk diyor ki, acaba hangisiyle arkadaş olayım, size söyleyeyim, senin çocuk hangisiyle arkadaş olsa, feraha, kurtuluşa erer, ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Konya için konuşmuyorum, yeni geldim, bir haftadır buradayım” diye konuştu.
        Ama gittiğim illerde ortada olan bir şey var… Bazı meslek liseleri var ki berbat ötesi berbat hani istemediğimiz şekilde. Biz istiyoruz ki onlar meslek öğrensin, tekniker olsun ama genelde şu izlenim olmaya başladı; yanlış bir izlenim, okumayan çocukların gittiği yer, okumuyor ama bu sefer senin çocuk oraya giderse, bunun ne yazık ki ortası yok. Düz lise denen bir kavram vardı, orayı kazanamayan, buraya gitmek istemeyen buraya gidiyordu, şimdi mecburen buraya geliyor. Buraya gelirse ne olacak, senin çocuk sağına bakacak sigara içen var, soluna bacak küfür saçan var, arkasına bakacak dershaneden kaçan var, önüne bakacak facebooktan çıkmayan var. Bu senin çocuk diyecek ki, acaba ben hangisini takip ederim, hangini takip ederse batar, vallahi batar. O yüzden tercih tamamen senin, bugün ya bu tercihi yaparsın, ya da evladın acısını yaşarsın, çünkü insan evladını iyi yerlerde görmek istiyor. Bırak okumasın, hayatta her şey okumak değildir. Öyle okumayan insanlar var ki, aramızda kendini öyle geliştirmiş ki, ahlakı o kadar güzel ki, baba deyince önünü ilikleyerek gidiyor, anne deyince elini öpüyor. Ama şimdiki çocuklara bakıyoruz, bu saygıyı da kaybetmeye başladık. İşte seminerde onu anlatacağım, evladı nasıl yetiştirirsiniz, herkes burayı istiyor değil mi, illa fen lisesi değil, iyi bir Anadolu lisesi, iyi bir imam hatip lisesi, iyi bir meslek lisesi herkes istiyor ama olmuyor” diye konuştu.
       Şenol, konuşmasında, çocuğa verilen cezaların saygılı bir insan olmaları adına çok önemli olduğunu, bundan vazgeçilmemesi gerektiğini, çocukların ise günümüzde büyükanneler tarafından şımartılmasının doğru olmadığını, bilinçli anne ve babanın elinde büyüyen evladın daha iyi yetiştiğini görebilmenin mümkün olduğunu söyledi.
         Yaklaşık 2 saat süren seminerin sonunda İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Konuk tarafından Şenol’a tarihi Eşrefoğlu Camisini yansıtan bir tablo hediye edildi.