BEYŞEHİR – Beyşehir’de bazı sendikaların iştirak etmediği iş bırakma eylemine Türkiye Kamu-Sen’e bağlı tüm sendika kolları ise geniş bir katılım gerçekleştirdi. Türk Eğitim-Sen Beyşehir Şube Başkanı Mustafa Bülbül, ..
BEYŞEHİR – Beyşehir’de bazı sendikaların iştirak etmediği iş bırakma eylemine Türkiye Kamu-Sen’e bağlı tüm sendika kolları ise geniş bir katılım gerçekleştirdi.
Türk Eğitim-Sen Beyşehir Şube Başkanı Mustafa Bülbül, ortak yapılan basın açıklaması metnini okudu. Açıklamada, yıllardır diyalog ve hoşgörü denildiğine vurgu yapılırken, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Sendikal taassuptan uzağız. Herkesi aynı içtenlikle kucaklayarak haklı davamız için yola çıktık; demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyoruz. Memurumuzun gelecekle ilgili endişeli bekleyişine, her türlü belirsizlik ve umutsuzluğuna son vermek için başlattığımız mücadelede ellerimizi, gönüllerimizi, saflarımızı ve seslerimizi birleştirdik. Her gün sabah, herkes uyurken trenler, otobüsler çalışmaya başlıyor; Kesintisiz olarak uçaklar havalanıyor, iniyor; Ezanlar okunuyor, ders zili çalıyor, Gece gündüz doktor, hemşire, hastabakıcı, temizlikçi görevinin başında, Karda kışta, soğukta sıcakta her şartta görev yapıyor; İtfaiyeci, ormancı yangınlara koşuyor; Polis, asker, zabıta herkes işini yapıyor ve bizler fark etmesek de memurlarımız görevlerinin başında olduğu için, hayat olağan seyrinde, aksama olmadan akıp gidiyor. Ama ne zaman ki, bu çalışanlarımız haklarını istiyorlar; adil bir gelir dağılımı diyorlar, ülke kaynakları etkin ve verimli kullanılsın diyorlar, ne yazık ki o zaman siyasi irade, onlara meydanları gösteriyor. Seçim zamanında verdiği vaatleri unutuyor, imzasına sahip çıkmıyor. Her fırsatta çalışmamakla suçlanıyor; yan gelip yatmakla itham ediliyor. En tabi hakları yıllardır verilmiyor. Devleti temsil eden çalışanlar açlık ve yoksulluğa terk edilmiş, elverişsiz yerlerde çalışırken, seslerine kulak tıkanıyor. İşte ülkemizde kamu çalışanlarının durumu budur. Türk memuru bu nedenlerle bir gün çalışmama hakkını kullanmaktadır. Bizler bugün hükümetin; Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi için, Tek taraflı uygulamalardan vazgeçerek, tabanın sesine kulak vermesi için, Büyümeden pay vermediği kamu çalışanına daha fazla cefa çektirmekten vazgeçmesi için, Kapsamlı ve adil bir sosyal güvenlik sistemi için, Adil bir gelir dağılımı sağlaması için, Ülkemizin kaynaklarını faizciye, rantiyeciye değil, işsizliğe son verecek yatırım harcamalarına aktarması için, Memurlarımızın; Gerçek anlamda toplu sözleşme ve grev hakkı için,Onuru, haysiyeti, kariyeri ve kaybettiklerini geri almak için, Hak için, adalet için, daha güzel yarınlar için iş bıraktık. Yetkililerin tehditleri bizleri yolumuzdan döndüremedi. Şimdi yargı kararlarıyla, Anayasa hükmü ile, uluslar arası sözleşmelerle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile bizlere tanınmış olan haklarımızı kullanıyoruz. Hakkımızı alana kadar, mücadelemiz devam edecektir. Bugün, meydanlarda tüm haksızlıklara karşı meydan okuyan ve tüm riyakârların günahlarını suratlarına çarpan bir Türkiye Kamu-Sen var. Bugün inanın ki tüm emekliler, tüm memurlar, tüm Türkiye “İyi ki Türkiye Kamu-Sen var” diyor.”
$("#lock img").attr("width","100%"); $("#lock img").attr("style","");
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)