Eşrefoğlu Cami’nin yıllardan beri merak edilen efsanesi sonunda bilimsel olarak da kanıtlandı. Eşrefoğlu Cami’ndeki kar deposunun yıllardır görevlerinden biri olduğu iddia edilen cami içindeki sedir ağaçlarına nem deposu olması..
Eşrefoğlu Cami’nin yıllardan beri merak edilen efsanesi sonunda bilimsel olarak da kanıtlandı. Eşrefoğlu Cami’ndeki kar deposunun yıllardır görevlerinden biri olduğu iddia edilen cami içindeki sedir ağaçlarına nem deposu olması özelliği Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi’nden alınan bilimsel bir raporla tescil edildi. Raporun 1.5 yıl önce geldiğini ifade eden İsmail Efe cami içindeki ağaçları nemlendirme çalışmalarıyla ilgili bazı açıklamalarda bulundu.
Efe açıklamalarında;“1941’e kadar Eşrefoğlu Cami üzeri toprak damken, cami ortasında bulunan karlık diye tabir ettiğimiz kar deposuna kar kürünüp basılıp depo ediliyordu.Tabi sedir ağaçları için yıllardır şöyle bir söylenti vardı, kar deposuna kar depolanması bu ağaçların nem ve rutubete ihtiyacı olduğu için yapılıyor deniliyordu.Bunun bilimsel araştırmasını yaptırdık. 2009’de Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi’ne yazı yazmıştık. Hatta hocalarıyla da Belediye başkanımızın özel tahsis ettiği arabasıyla Isparta’ya giderek bizzat görüşmüştüm. Aynı üniversiteden 6 kişilik heyet 2009 yılında camiyi yerinde incelediler. Numuneler aldılar, test edildi. Diğer bir söylentiyi de gerçekleştirdik. Sedir ağaçlarının kesildikten sonra Beyşehir’de bekletilmesi işlemini hocalarımızla gerçekleştirdik. Ve sonuçta rapor olarak zaten dayanıklı olan sedir ağaçlarının Beyşehir Gölü’nün çok fazla kalsiyum içermesi sebebiyle daha fazla dayanıklı hale gelmiştir, sonucu çıktı. Şu anda raporda ağaçların neme ihtiyacı olduğu ve işlemin dört mevsim yapılması gerektiği yazmaktadır. Dört mevsim incelenme sonucunda da nem makineleri alınması hususunda da bir rapor hazırlanmıştır. Rapor geleli de 1 buçuk yıl oldu. Bunların bir tanesi İlçe Müftülüğüne, bir tanesi Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne gönderildi.”dedi.
Ayrıca caminin üzerinin kurşunla kaplanmasının caminin iç ısı dengesini bozduğunu da ifade eden Efe kurşun kaplamayı söktürüp yerine daha hafif bir metal olan bakır bir kaplama ile kaplatmayı istediklerini söyledi. Kurşun kaplamanın sedir ağaçlarında da bazı çatlama ve kurumalara yol açtığını bildiren Efe bu sorunu da sponsorlar aracılığıyla en kısa sürede çözmek istediklerini aktardı.
Efe açıklamalarına şu şekilde devam etti; “2004 yılında cami çatısı bakırken 50 ton civarında bir kurşun kaplanmıştı. Bu kurşun camiyi aşırı ısıttığı için, ağaçlara zarar veriyor. Kurşun malzemenin kaldırılıp daha hafif bir malzemeyle kaplanması hususu da aynı raporda yer almaktadır. Kültür ve Turizm Bakanımız da kurşun kaplama konusunda bilgi aldı ve kaldırılması hususunda talimat verdi. Hemşehrimiz Ali Akkanat Bey’de bu işe sponsor olarak, bu yıl gerçekleşmese de önümüzdeki yıl mutlaka daha hafif bir malzemeyle kaplanacak. Göldeki nemi alması için tavana uzaktan kumandayla açılır kapanır pencere sistemi yaptırmıştık, yine Ali Akkanat Bey’in sponsorluğunda, bu sistem yeterli gelirse kullanılmaya devam edecek. Fakat sistemin yeterli gelmeyeceğini öngördüğümüz için kurşun kaplamanın mutlaka değişmesini gerektiğini düşünüyoruz.”
$("#lock img").attr("width","100%"); $("#lock img").attr("style","");
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)