BEYŞEHİR – Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Hüseyin Muşmal, yaptığı açıklamada, Araştırmacı Yazar Fatih Babaoğlu ile birlikte kaleme aldıkları ‘Sultan’ isimli romanda Eşrefoğulları döneminde Süleymanşehir adıyla..
BEYŞEHİR – Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Hüseyin Muşmal, yaptığı açıklamada, Araştırmacı Yazar Fatih Babaoğlu ile birlikte kaleme aldıkları ‘Sultan’ isimli romanda Eşrefoğulları döneminde Süleymanşehir adıyla anılan Beyşehir’in kuruluşu ve günümüzde Anadolu’daki ahşap direkli camilerin en büyüğü ve orjinali olan tarihi Eşrefoğlu Camisi ve külliyesinin inşa hikayesinin detaylı bir şekilde ele alındığını söyledi.
Türkiye’de, tarihi roman geleneğinin uzun yıllardır mevcut olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini ele alan çok sayıda tarihi roman bulunduğunu ifade etti. Ancak Türk Tarihi’nde çok önemli yeri bulunan Anadolu Türk Beylikleri döneminde herhangi bir beyliğe ait müstakil bir romanın bulunmadığını ve ‘Sultan’ isimli romanın bu yönüyle bir ilki oluşturduğunu belirtti. Son dönemde yapılan tarihi diziler ve sinema filmlerine vurgu yapan Muşmal, Türk Tarihi’nin son yıllarda çok popüler hale geldiğinin altını çizerek, “Ancak yine Selçuklu ve Osmanlı dönemleri Beyaz Perde’ye aktarılıyor, maalesef ki, Selçuklular’dan sonra Anadolu’nun Moğol istilasından kurtulmasında ve Anadolu’da Türk-İslam Birliği’nin yeninden kurulmasında çok önemli bir aşama olan Anadolu Türk Beylikleri dönemi es geçiliyor. Selçuklu ve Osmanlı tarihini daha iyi anlayabilmek ve analiz edebilmek için Anadolu Türk Beylikleri Dönemi’nin yakından incelenmesi ve bilinmesi gerekiyor. Bilim adamları bu konuda çalışmaya devam ediyor, ancak bu dönemle ilgili halka yönelik çalışmaların üretilmesi de çok önemli”dedi.
Doç. Dr. Muşmal, Sultan romanının bu konuda, Türkiye’de bir ilki oluşturduğunu ve romanın önümüzdeki yıllarda Eşrefoğulları ve Anadolu Türk Beylikleri dönemine dair dizi, belgesel veya sinema filminin yapılmasına bir başlangıç oluşturacağı ümidini taşıdıklarını ifade etti.
Yazar Babaoğlu ile birlikte daha önce kitapseverlerin ilgisini çeken ve beğenisini kazanan “Beğ” isimli romanı kaleme aldıklarını hatırlatan Doç. Dr. Muşmal, yeni romanın da bu romanın devamı niteliğinde olacağını belirterek, şunları kaydetti: “Eşrefoğulları’nın hikâyesi, üçlü bir seri olarak ‘Beğ’ romanı ile başlarken, ‘Sultan’ romanıyla devam ederek, ‘Seyyid’ romanıyla ise seri tamamlanacak. Sultan romanı da tarihi gerçekliklere uygun olarak yazıldı, ancak romandaki bazı kahramanlar hayal ürünü, olaylar, zamanlar ve mekânlar ise büyük ölçüde kurgusal nitelikte. Sultan romanının bütünüyle bir Türk-İslam şehri olan Beyşehir’in ve Eşrefoğlu Camisi’nin inşasının ele alındığı bölümlerinin yazımı sırasında, günlerce tarihi İçerişehir Mahallesi’nde incelemeler yaptık. Romandaki ilginç ve etkileyici hikâyeler nedeniyle oluşacak iklimin, Beyşehir kültür ve turizmine önemli katkılar sağlamasını bekliyoruz. Sözkonusu eserin, Eşrefoğulları dönemini ele almakla birlikte, Anadolu’nun geneline yayılmış olan beylikler devrinde Türk-İslam kültürünün günümüz gençlerine aktarılmasına da aracılık edeceğine inanıyoruz.”
$("#lock img").attr("width","100%"); $("#lock img").attr("style","");
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)