Beyşehir’in tarımda markası yok

            Beyşehir Kaymakamlığı ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından düzenlenen çalıştay Göl Düğün Salonu’nda yapıldı.
         Çalıştayın açılışında kürsüye gelen Beyşehir İlçe Gıda, Tarım ve Havyacılık Müdürü Nurettin Karşıyaka, tarım ve hayvancılığın bölgedeki son durumu, ne gibi sorunları var, bunlar nasıl aşılır gibi konularda bir çalışma yaptıklarını belirterek, yörede tarımsal arazilerin çok parçalı oluşunun da önemli bir konu olarak önlerinde durduğunu söyledi. Arazi toplulaştırmasının önemine konuşmasında dikkati çeken Karşıyaka, daha sonra İlçe, Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün çalışmaları hakkında bilgi verdi.
       Konya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Bülent Alpaslan ise, konuşmasında gıda konusuna dikkat çekti. Önümüzdeki yıllarda gıda üretiminin dünyanın en stratejik bir konusu haline geleceğine işaret eden Alpaslan, dünyanın gıda arzında sıkıntılar yaşanmakta olduğunu, gıda fiyatlarındaki artışının dünyayı krize götürecek şekilde göründüğüne dikkat çekti. Bu şartlar çerçevesinde gıda üretimini sağlıklı ve yeteri kadar yapacak ülkeleri başlarının dik olarak ayakta kalabileceklerini anlatan Alpaslan, gıdasını temin edemeyen ülkelerin ise önümüzdeki yıllarda çok zor durumda kalacaklarını kaydetti. Ülke olarak tarım konusunda bu söylediği perspektif çerçevesinde gelecçeğe dönük kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalar içerisinde olduklarını anlatan Alpaslan, gıda kousunda güvenlikli olmak zorunda olunduğunu, yani yeteri kadar gıdayı üretebile bir ülke olmasının yanında, gıdaların güvenilir, sağlıklı ve hijyenik gıdalar olmasının da birbirine bağlı olarak önemli bir husus olduğunun altını çizdi.
      Şu anda bu konuda herhangi bir sıkıntının olmadığını, çünkü Türkiye’nin tarımsal üretimi gayri safi hasılasının 63 milyar doolar olduğunu vurgulayan Alpaslan, bu bakımdan ülkemizin dünyada 7’inci sırada yer aldığını anımsattı. Türkiye’nin önünde ABD, Hindistan, Çin gibi tarım arazileri ülkemizden 8-10 katı büyüklüğü olan kıta ülkelerinin bulunduğunu belirten Alpaslan, Avrupa’da ise tarımsal üretimde en büyük ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Alpaslar, rakamlar vererek ülkemizdeki tarımsal durumu ortaya koyarken, Konya ile ilgili olarak ise 2011 yılı için ilimizin tarımsal gayri safi hasılasının katma değersiz 7,5 milyar lira oduğunu ve bunun da önemli bir rakam olduğunu belirtti. Buradan Konya’nın tarım ağırlıkı bir il olduğunu ve sanayisinin de tarıma dayalı olduğunu anladıklarını anlatan Alpaslan, bu durum çerçevesinde il oarak tarıma çok önem verilmesi gerektiğini, özellikle tarımsal alanları çok iyi koruyarak vasfının ve niteliğinin bozulmamasının lazım geldiğini anlattı.
       Beyşehir Kaymakamı Muzaffer Başıbüyük ise, konuşmasında Beyşehir’in bin 721 kilometrakarelik bir alana sahip olduğunu, bunun yaklaşık 621 bin dekanının ise tarımsal üretim yapailecek kapasitede olduğunu belirtti. Dünyanın en büyük tatlı su gölünün Beyşehir’de olduğunu, gerek iklim, gerek uygun arazi yapısının mevcut olduğu bölgede tarımsal anlamda istenilen noktada bulunamadığına dikkati çeken Başıbüyük, “Yıllardır tarım alanında herkes her şeyi yapıyor. Ama sonuç itibariyle hiçbir şey yapılmıyor. Neler yapılmıyor; ‘biz Beyşehir olarak tarımda şu özelliğimiz var, tarımda şu markamız var, falan ürünün merkezi Beyşehir’dir’ şeklinde bir aşamaya gelememişiz. Bunun mutlaka sebepleri ve engelleri var. Bu engelleri aşma yol ve yöntemleri var. İşte bu tarım çalıştayı daı Beyşehir’de yaparak Beyşehir’in tarım alanında kabuğunu yırtmasını analitik bir düyünceyle,  stratejik bir yol haritası oluşturarak sağlamayı istiyoruz.”dedi.
      Konuşmaların ardından çalıştayın sonraki bölümünde tarım uzmanları tarafından bölgenin bitkisel ve hayvansal üretimi üzerinde sunum ve değerlendirmeler yapıldı.